Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) gerçekleşen özel oturumda Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, geçtiğimiz dönemlerde meclise damga vuran isimlerden biri olan Sırrı Süreyya Önder’i unutmadı. Bu anma programı, Önder'in hem sanatçı kimliği hem de siyasetçi olarak bıraktığı mirası onurlandırmak amacıyla düzenlendi. Konuşmalar ve etkinlikler ile dolu geçen bu anlamlı gün, Meclis' te özel bir atmosfer yarattı.
Sırrı Süreyya Önder, sadece bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir sanatçı olarak da tanınan bir isimdi. 1963 yılında doğan Önder, sinema, tiyatro ve edebiyat alanlarında pek çok esere imza atmış, bu yönüyle halkın gönlünde ayrı bir yer edinmiştir. 2007 yılında HDP'ye katılmasıyla birlikte siyasete adım atan Önder, özellikle Kürt meselesi ve insan hakları konularındaki çalışmalarıyla öne çıkmıştır. Meclis’teki saygın duruşu, özgürlükçü yaklaşımı ve halkın sorunlarına duyarlı tavrıyla birçok kişinin takdirini kazanmıştır.
Önder'in yaşamı, sanat ile siyasetin nasıl iç içe geçebileceğine dair önemli bir örnektir. Sırrı Süreyya Önder, sanat camiasında edindiği tecrübeleri siyasi söylemine yansıtmış, bu da onun benzersiz bir liderlik tarzı geliştirmesine olanak sağlamıştır. Önder'in sanat aracılığıyla toplumsal meseleleri gündeme taşıması, onun geniş bir kitle tarafından sevilmesine katkıda bulunmuştur. Özellikle belgesel sinema alanındaki çalışmaları, toplumun farklı kesimlerinin sesini duyurmuş ve bu yönüyle bir özgürlük savunucusu olarak anılmasını sağlamıştır.
Meclis’te gerçekleştirilen anma törenine, HDP milletvekillerinin yanı sıra Önder’in ailesi, dostları ve sanat camiasından pek çok insan katıldı. Törende konuşan HDP Eş Genel Başkanları, Sırrı Süreyya Önder’in yaşamının ve mücadelesinin önemine değinerek, onun yalnızca bir siyasetçi değil, aynı zamanda bir insan hakları savunucusu olduğunun altını çizdiler. “O, her zaman adaletin ve eşitliğin sesi oldu,” diyen bir konuşmacı, Sırrı Süreyya Önder’in mirasının her zaman sürdürüleceğini vurguladı.
Etkinlikte yer alan sanatsal performanslar, Sırrı Süreyya Önder’in yarattığı eserleri anmak amacıyla düzenlendi. Gecede sahne alan sanatçılar, Önder’in eserlerinden parçalar sunarak izleyicilere duygu dolu anlar yaşattı. Bu tür etkinlikler, sanatın toplumsal bir araya gelmeyi sağladığını ve insanların ortak değerler etrafında toplanmasını teşvik ettiğini bir kez daha kanıtladı. Anma etkinliğinin en duygusal anlarından biri, Önder’in yakın dostlarından birinin yaptığı konuşma olurken, katılımcılar arasında gözyaşlarına boğulanlar oldu.
TBMM’de yapılan bu anma programı, Sırrı Süreyya Önder’in mirasını koruma amacını taşırken, aynı zamanda ülkedeki sanat ve politika ilişkisine dair önemli mesajlar verdi. Sanatın, toplumsal sorunlara karşı bir araç olarak nasıl kullanılabileceği ve bu aracın, birleştirici bir güç olduğunu tekrar gözler önüne serdi. Katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder’in sadece bir birey olmadığını, aynı zamanda toplulukların sesini duyurmanın, adalet arayışının ve insan hakları mücadelesinin sembolü olduğunu ifade ettiler.
Meclis’teki anma etkinliği, Sırrı Süreyya Önder’in bıraktığı mirasın sadece HDP ile sınırlı kalmadığını, tüm topluma yayılmasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Politik gelişmelerin yanı sıra, sanatsal bir bakış açısıyla toplumsal değişimlerin sağlanabileceği inancı bu etkinlikte bir kez daha pekişti. Katılımcılar, Sırrı Süreyya Önder’in yaşamına ve mücadelelerine saygı duruşunda bulunarak, onun ideallerinin yaşatılacağının ve bir gün bu ideallere ulaşılacağının sözünü verdiler.
Önder’in anısının yaşatılması, toplumsal hafızanın bir parçası olarak önemli bir rol oynuyor. Bu tür etkinlikler, daha geniş kitlelere ulaşmak ve toplumun her kesimini bir araya getirmek adına oldukça değerli. Sanat ve siyasetin birleştiği bu anlamlı anma, gelecekte de benzer etkinliklerin yapılacağının habercisi niteliğinde. Sırrı Süreyya Önder’in yaşamı ve mücadelesi, yeni nesillere ilham vermeye devam edecek ve unutulmaz bir miras olarak hafızalarda kalacak.