Denizli'de yaşanan olay, halkı derinden etkileyen bir aile trajedisini gözler önüne serdi. Şizofreni hastası olduğu belirtilen bir doktorun, yatalak annesine uyguladığı şiddet, sadece ailesini değil, tüm toplumu sarsan bir vahşet olarak kayıtlara geçti. 32 yaşındaki doktor, ailesiyle yaşadığı evde, yatalak durumda olan 62 yaşındaki annesine fiziksel şiddet uygulayarak onu komaya soktu. Olayın ardından sağlık ekipleri çağrıldı ve anne, acil hastaneye kaldırıldı. Ancak durumunun kritik olduğu bildirildi. Olayın boyutları ve ardından yaşanan gelişmeler, Denizli'nin gündemine bomba gibi düştü.
Olay, zihinsel sağlık sorunları yaşayan doktorun, annesiyle yaşadığı bir tartışma sırasında meydana geldi. İlk belirlemelere göre, doktor annesine çeşitli nedenlerle bağırarak saldırmaya başladı. Zatürre geçiren ve yatalak kalan annesinin bu durumu, doktorun ruhsal durumuyla birleşince korkunç bir şiddet eylemi doğurdu. Çevredekilerin durumu hemen fark etmesi üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri, kadının ağır yaralı olduğunu belirlediler. Hızla hastaneye kaldırılan anne, yoğun bakım ünitesine alındı. Doktor ise, olayın hemen ardından güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı. Olayın ciddiyeti nedeniyle savcılığın harekete geçmesi uzun sürmedi ve şizofren doktor tutuklandı.
Bu tür bir olayın Denizli’de gerçekleşmesi, toplumda büyük bir infial yarattı. Sosyal medya platformlarında ve çeşitli haber sitelerinde, insanların tepkileri çığ gibi büyüdü. "Aile içindeki şiddet neden bu kadar derinleşiyor?" "Ruh sağlığı hizmetleri yetersiz mi?" gibi sorular sıkça gündeme getirildi. Birçok vatandaş, zihinsel sağlık hastalarının toplum içinde nasıl desteklenmesi gerektiği ve aile dinamiklerinin nasıl ele alınması gerektiği ile ilgili tartışmalara yöneldi. Yerel gazetelerde ve televizyonlarda, olayın detaylarıyla birlikte uzman görüşlerine de yer verildi. Uzmanlar, mental sağlık sorunları olan bireyler için ailelerin anlaması gereken bir şey olduğunu vurgulayarak, böyle durumların yetkililere bildirilmesi gerekliliğini dile getirdiler. Toplumsal bilinçlenmenin şart olduğu vurgusu, haberlere damga vurdu.
Bu olay, Denizli'deki şiddet olgularının bir kez daha gündeme gelmesine neden oldu. 2019 yılında aynı bölgede yaşanan bir başka aile içi şiddet olayı, toplumda derin yaralar açmışken, bu yeni gelişme, güvensizlik duygusunu artırdı. Uzmanlar, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve şiddetle mücadele konusunda daha fazla eğitim verilmesi gerektiğini savunuyor. Şizofren doktorun yaşadığı ruhsal sorunlar, bir kenara bırakıldığında, yine de annesine uyguladığı şiddetin kabul edilemez olduğu net bir şekilde ortada. Bu tür vakalar, toplumun genelinde bir farkındalık yaratmalı ve önleyici adımlar atılmalıdır.
Son olarak, bu trajik olayın meydana gelmesi, zihinsel sağlık sorunları ile ilgili farkındalığın artırılması ve tedavi süreçlerinin iyileştirilmesi konusunda ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Aile içi şiddet, sadece fiziksel bir mesele olmaktan öte, sosyolojik dinamikleri olan karmaşık bir sorundur. Ülke genelinde benzer durumların yaşanmaması adına; destek mekanizmalarının güçlendirilmesi, eğitimlerin artırılması ve ruh sağlığı hizmetlerinin yaygınlaştırılması kritik önem taşımaktadır.
Bu olayın üstünden ne kadar zaman geçerse geçsin, zihinsel sağlık sorunları ile ilgili toplumsal farkındalık ve tedavi süreçlerine dair sorular bir süre daha gündemden düşmeyecek gibi görünüyor. Denizli'deki bu korkunç vaka, zihinsel sağlık alanındaki önceliklerin tespit edilmesi ve toplumun her kesiminde yarattığı etkiler üzerine düşünmemiz gerektiği konusunda bir çağrıdır.